
YARDIM NAFAKASI
Yardım nafakası, bazı sebeplerden dolayı geçinmekte zorluk yaşayan bireylerin, akrabalarından istediği nafaka türüdür. Yardım nafakası, kanunun aradığı şartlar dahilinde kanunun belirttiği akrabalardan istenebilmektedir.
Yardım nafakası Medeni Kanun’un 364. Maddesinde düzenlenmiştir. Medeni Kanun 364 uyarınca; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.
Yardım nafakası vermekle yükümlü kişiler Medeni Kanun;
-
Üstsoy, altsoy
-
Refah düzeyi iyi olan kardeşler
-
Yardım nafakası, kendisine yardım edilmediği taktirde maddi anlamda zor düşecek kişi tarafından aile mahkemesine açılacak bir dava ile talep edilmektedir. Yardım nafakasına başvuran tarafın maddi olarak çok zor durumda olması gerekmektedir.
Yardım nafakası aile mahkemesi hakimi tarafından tarafların sosyal ve ekonomik durumları tespit edilerek, hakkaniyet ölçüsüne göre verilebilmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu vermiş olduğu bir kararında, eğitim gören ergen çocuğun babasından yardım nafakası isteyebileceğine kanaat getirmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2015/1020 K. Sayılı vermiş olduğu ilamında;
‘’Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle davacı çocuk reşit olup, iki yıllık meslek yüksek okulu mezunudur. Aynı zamanda, eğitimini 4 yıllık bir fakültede tamamlamak isteyerek, Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesine de kayıt yaptırmıştır. Davanın açıldığı tarihte de 3. sınıf öğrencisi olarak eğitimine devam etmektedir. Meslek yüksek okulundan mezun olmakla birlikte, mesleğine uygun bir iş bulamamış; özel yeteneği nedeniyle düğünlerde müzik aleti kullanarak, cüzi bir miktar para kazanmaktadır. Kazandığı para, ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi, okulunun harç ve giderlerine de yetmemektedir. Bu durumda, davacı çocuğun davalı babanın yardımına ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. Baba yoksulluğa düşmüş çocuğuna yardım etmek zorundadır. Çocuğun okulunu bitirip, bir işe girmesi, çocuğun yararına olduğu gibi, babanın da yararına bulunmaktadır. Şu halde, yerel mahkemece davacı yararına hakkaniyete uygun bir miktarda yardım nafakasına hükmolunması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davacı çocuğun nafaka isteminin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir.’’
Yukarıda değinilmiş olan hususlar genel hatları ile kaleme alınmış olup; her somut olay birbirinden farklı özellikler taşıyabileceğinden hak kaybına uğramamanız adına bir hukuk bürosu ile iletişime geçip profesyonel destek almanızı öneririz.